Bu yazı, dünyanın çeşitli yerlerinden, kültürel miras ile sanat ve kültürün enternasyonalist mücadele için güncel önemi konusunda çalışmakta olan çok sayıda sanatçı ve kültür emekçisi tarafından kaleme alındı ve desteklendi. Enternasyonalizmin Sanatı’na katılmak istiyorsanız, [email protected] adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Enternasyonalizm sanatı, eşitlik ve sosyal adalet için ortak mücadelelerimizi destekleme gayesiyle; yerleşik tarihlere dayanan, topluluklarımızda ve topraklarımızda kök salan ve coğrafyalar arasında yakından bağlantı kuran, dünyayı yer temelli kavrayan bir anlayış üzerine yükselmekte. Enternasyonalizm sanatı, taleplerimizi oluşturmada enternasyonalist sanat ve kültürün hayati önemini vurgularken, hem transnasyonal hem de gezegene dair dayanışmayı örgütleme zanaatını savunur.
Enternasyonalizm - geçmişte ve günümüzde - sanat ve kültürü ortak mülkiyet, ortaklaşa yönetim ve ortaklaşa mesuliyet bağlamında savunur çünkü enternasyonalizm eşitlik ve sosyal adalete dair kolektif hayal gücümüze katkıda bulunur. Dünyayı dönüştürmek için önce değişimin tahayyül edilmesi; şekillendirilmesi; dokunulabilir, duyulabilir, tadılabilir, hissedilebilir ve zamanlanabilir hale getirilmesi gerekir. Enternasyonalist sanat ve kültür, eşitlikçi yaşam formlarının oluşturulabilmesi için somut değişime olan arzuyu tetikler. Bu, dünyanın son derece ihtiyaç duyduğu kültürel, ekonomik ve siyasi dönüşümün bir parçasını oluşturur.
Küreselleşen kapitalist sistemde, en görünür sanat çalışmaları birer meta veya mülk haline geldi ve ticari açıdan en başarılı sanatçılar şirketleşti. Yüzde birlik kesim için sanat, çekici vergi avantajları ile güvenilir bir yatırım fırsatına dönüştü. Bizler, halklar olarak, bu sanat eserlerinden bazılarına sözde kamusal müze ve galerilerde erişebiliyoruz, ancak çoğumuz, ultra zenginlerin serbest limanlarında ve özel saraylarında biriktirilen sanattan büyük ölçüde mahrum kalıyoruz.
Bu yüzde birin onda birlik kısmının biriktirdiği sanat ve kültür, onların dünyasının bir parçası, bizim değil. Bizim istediğimiz dünyanın sanatı ve kültürü enternasyonalist, halkçı ve müşterektir. Bu sanat ve kültür, toplumsal hareketlerimizin somut dönüşüm odaklı kültürüdür; dirençli ve çoğulcu bir "biz"i bir arada tutan karşı-güç dilidir. Bu, yeni küresel dayanışmaları ve halk gücünü şekillendirmek için verdiğimiz ortak mücadelelere dayanan bir sanattır. Sadece kim olduğumuzu ortaya koyma değil, aynı zamanda olabileceğimiz toplulukları -olmakta-olan-halkları- da hayal etme sanatıdır.
Enternasyonalist sanat ve kültür, her biri belli bir yer ve zamana özgü olan enternasyonalist mücadelelerden doğar. Bu hareketlerin her birinde sanatçılar ve kültür emekçileri toplumlarımızın dönüşümüne dair kurulan tahayyüllerde rol oynar. Bu ister yerli halkların kendi kaderini tayin etme hakkı olsun, ister sosyalist devrimler, sömürgecilik karşıtı ayaklanmalar, insan hakları ve siyahların özgürlük hareketi olsun; ister işçi sınıfı örgütlenmesi, faşizm karşıtı, ırkçılık karşıtı, emperyalizm karşıtı direniş olsun; ister feminizm, LGBTQIA+ hareketler, devletsiz milletler, kayıtsız göçmenler ve mülteci örgütlenmeleri olsun; isterse de engelli hakları ya da iklim adaleti hareketi. Bu mücadelelerin her birinin kendine özgü bağlamları olsa da herhangi birinin kazanımı, eşzamanlı olarak tüm dünya adına bir değişim anlamına gelmektedir.
Sanat ve kültür her zaman, geçmişte ve günümüzde yaşanan adaletsizlikleri görünür kılmak ve yeni ve adil bir gelecek kurmak için gösterilen toplumsal çabaların bir parçası olmuştur. İçinde yer aldığı bu radikal sanatsal ve kültürel anlayışla Enternasyonalizm Sanatı platformu, kendi enternasyonalist sanat anlayışının yanı sıra sanatsal ve kültürel üretimin, dağıtımın ve bu alanlara dair zengin etkileşimlerin altyapısını oluşturmayı amaçlıyor.
Adaletsizlikleri görünür kılma ve yeni dünyalar hayal edebilme kabiliyeti her birimize aittir. Bu kabiliyet, aidiyet duygumuzu ve içinde yaşadığımız gerçeklikle girdiğimiz ilişkiyi geliştirip güçlendirirken dünyanın her yerinde bulunan ve aynı amacı taşıyan toplulukları birbirine bağlar.
Enternasyonalist sanat ve kültür yalnızca geçmişteki ve günümüzdeki bu karşı gücü oluşturmaya hizmet etmez. Aynı zamanda dayanışmanın hep birlikte yarattığımız enternasyonal, ulusötesi, gezegensel, yeryüzüne dair, paylaşımcı ve kozmopolitik birçok mecrası aracılığıyla gelecekte olabileceğimiz toplulukları da hayal etmemize katkı sağlar.
Enternasyonalizm Sanatı platformu ile şunları amaçlıyoruz:
1. Sanatı Müşterekleştirmek
Hayal gücü herkese aittir. Sanatçılar ve kültür emekçileri, tanınması gereken belirli yeterliliklere sahiptir, ancak sanat, müzik ve tiyatro yapmanın zevki ve özgürleştirici deneyimi herkes tarafından erişilebilir olmalıdır. Halkın çoğunluğunun müşterek sanatsal ve kültürel mirasa erişimine olduğu kadar kolektif olarak devamlı yeniden tanımlanan bu mirasın üretimine katılımının da önündeki her türlü engelin ortadan kaldırılması kritik önemdedir. Bu nedenle biz de 21. yüzyıl enternasyonalizmini (dijital) semboller, posterler, videolar, yayınlar, kamusal projeler ve manifestolar formunda yeniden tasavvur edecek; müşterek ve ücretsiz olarak erişilip, paylaşılıp, çalışılabilecek ve deneyimlenebilecek bir sanat ve kültür oluşturmayı amaçlıyoruz. Bizim dediğimiz bu sanat ve kültür, dünyanın dört bir yanına ulaşmak ister, tıpkı dayanışmalarımız gibi. Biz de çevrimiçi ve çevrimdışı dağıtımcı kamusal kültürel formlar üretecek ve bu gibi formları destekleyeceğiz.
2. İlerici Enternasyonal Üyelerini ve Müttefik Kampanyaları Desteklemek
Sanat ve kültür, mücadelenin parçalarıdır. Değişim yaratmak için ilk önce değişimi hayal etmeliyiz. Bu yüzden de sosyal adalet ve eşitlik için mücadele veren hareketlerle ilişkilenen veya onlardan ilham alan sanatçı ve kültür emekçileri bu hareketlerin başarısında vazgeçilmezdir. Enternasyonalist sanat ve kültür, toplumsal hareketlerin kolektif yaratıcılığına dayanır. İlerici Enternasyonal’in parçası olan ilerici siyasi partilere, sendikalara, yerli halk örgütlerine, toplumsal hareketlere ve onların müttefiklerine eleştirel ve dayanışmacı bir sanatsal ve kültürel çalışmayla katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
3. Enternasyonalist Sanat ve Kültür Pedagojilerini Keşfetmek
Enternasyonalist sanatın yeni, çoğulcu anlatılarını yaratmak için yerli halkların, devletsiz milletlerin deneyimlerinden; sömürgecilik karşıtı ve sosyalist devrimlerden, ayaklanmalardan, insan hakları ve siyahların özgürlük hareketlerinden, ırkçılık karşıtı hareketlerden, işçi sınıfı hareketlerinden, feminist, LGBTQIA+ hareketlerden; mülteci haklarından; engelli hakları ve çevre hareketlerinden öğrenmeyi ve onların tarihlerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Sözde bireyci modern beyaz erkek dahi etrafında kurulu Avrupa merkezci sanat anlayışından farklı olarak, karşılıklı eğitimin ve kesişimsel anlatımın öncü pedagojilerini keşfetmenin ve denemenin peşindeyiz.
4. İlerici Müşterek Örgütlerle İşbirliği
Pek çok müze, tiyatro ve kültür merkezi hükümetlerin ve şirketlerin otoriter ve neoliberal baskılarından mustarip. Bu yapılarda yer alan ilerici aktörleri bizimle çalışarak enternasyonalist sanat ve kültürün oluşturulmasını, dağıtılmasını, araştırılmasını ve eğitimde yer almasını desteklemeye çağırıyoruz. Bu çalışmayla, ortak mülkiyete, katılımcı yönetime ve mesuliyete dayanan enternasyonalist bir sanat ve kültür altyapısı geliştirmeyi hedefliyoruz.
5. Kültürel Irkçılığı, Patriyarkayı ve Faşizmi Bitirmek
Emperyalizm, sömürgecilik, faşizm ve bunların ırkçı ve ataerkil söylemleri yerli halkların, siyahların [VG14] ve beyaz olmayan tüm halkların, işçi sınıfının, kadınların, LGBTQIA+ toplulukların, devletsiz milletlerin, mültecilerin, kayıt dışı göçmenlerin ve kabiliyetleri farklı gelişen [engelli] insanların kültürel ve sanatsal katkılarının izlerini silmeye kalkıştı. Platformumuzda ve daha geniş anlamda tüm kültürel oluşumlarımızda, sömürge karşıtı ve anti-faşist mücadele projesine bağlı olacağımızı; gücün yapısal olarak yeniden dağıtılması, sömürge tazminatları ve eşit temsil ve aracılık için kota çağrısı yaparak taahhüt ediyoruz. Batı’nın sanat tarihinin üretilmiş üstünlüğünü reddediyor; dünyanın her yerinden toplumsal mücadelelerde patlak vermiş sömürgecilik ve kapitalizm karşıtı sanat ve kültür tarihlerinin mirasını kabul ediyor ve bu mirası temel alıyoruz. Sanatın her türlü otoriter amaç adına araçsallaştırılmasına direniyoruz.
6. Kültür Emekçilerinin Haklarını Savunmak
Sanat ve kültür çalışma gerektirir. Sanatçılar ve kültür emekçileri kültürel müştereklere katkıda bulunur ve toplumsal değerler üretirler. Emekleri de bu nedenle tanınmalı, sanatçılar ve kültür emekçileri emeklerinin karşılığında ücret almalıdır. Sanatçılar toplumun diğer üyeleriyle aynı sosyal hakları hak ediyor. Kültür emekçisi örgütlerinin ilgili organlarını düzgün bir ücretin yanı sıra ebeveyn izni ve emeklilik hakkını da içeren sosyal güvence talebiyle ortak bir cephe oluşturmak için Enternasyonalizm Sanatı platformuna katılmaya davet ediyoruz.
7. Toplumsal Hareketlerin Devamlılığı
Sanatçıları ve kültür emekçilerini, İlerici Enternasyonal üyelerini ve müttefiklerimizi desteklemek için katkı sunmaya çağırıyoruz. Sanat için piyasa temelli olmayan bir gelecek hedeflerken acil durumlarda kullanılmak üzere bir fon oluşturacağız. Böylece, mevcut kaynakları dönüştürerek gayelerimiz ve ideallerimiz için gereken kaynakları ve oksijeni üretebileceğiz.
Enternasyonalist sanat ve kültürün geçmiş, günümüz ve gelecekteki dünyalara dair tahayyüllere ve formlara katkı yapması gibi, bu ilkeler ve uygulamalar metni de Enternasyonalizm Sanatı platformunda yer alan sanatçılar ve kültür emekçileri çoğaldıkça dönüşmeye devam edecek. İki senede bir bu metne dönüp metnimizi gözden geçireceğiz.
---
Moussa Ag Assarid yazar, hikayeci, gazeteci ve aktivist. Doğduğu yer Timbuktu ve Gao bölgeleri (Sahra) arasında yer alan sanatçı, şu anda Kuzey Afrika’daki güneş enerjisi kaynaklarını geliştirmenin yanında aralarında Children of the Sand: A Tuareg School [Kumun Çocukları: Bir Tuareg Okulu] (2008) da yer alan pek çok kitap yazdı. Bir siyasi aktivist olarak ise Ag Assarid, Sahra ve Sahel bölgelerinde siyasi hakları artırmak için Kel Tamasheq (Tuareg), Songhai, Fula ve Arap halkları koalisyonları ile çalışıyor.
Zdenka Badovinac, küratör ve yazar. 1993-2020 yılları arasında Lübliyana’da Moderna galerisinin Direktörlüğünü yürüttü. En güncel kitabı Comradeship: Curating, Art, and Politics in Post-Socialist Europe [Yoldaşlık: Sosyalizm Sonrası Avrupa’da Küratörlük, Sanat ve Siyaset] (Independent Curators International (ICI), New York, 2019) olan Badovinac, aynı zamanda L’Internationale adlı müzeler konfederasyonunun kurucu üyelerinden.
Libia Castro (İspanya) ve Ólafur Ólafsson (İzlanda) 1997 yılında birlikte çalışmaya başladı. İkili, Rotterdam’da yerleşik ancak sıklıkla Reykjavik ve Málaga’da bulunuyor ve çalışma yürütüyor. Çeşitli disiplinlerde üretim yapan ve ortaklaşa çalışmalarda yer alan ikilinin sanat pratikleri kurumsallığın dışında, eleştirel ve sosyo-politik açıdan angaje. Aktivist gruplara eklemlenen Castro ve Ólafsson, sanatçıları, başka mesleklerden kişileri ve yaşamın her kesiminden insanı sanat ve aktivizmle temas içinde çalışmaya çağırıyor.
Chto Delat (Ne Yapılmalı?) kolektifi 2003 yılı başlarında St. Petersburg’da, sanatçı, eleştirmen, düşünür ve yazarlardan oluşan bir çalışma grubu tarafından siyaset teorisini sanat ve aktivizm ile bir araya getirme amacıyla kuruldu.
The Concerned Artists of the Philippines (Filipinlerin Endişeli Sanatçıları), ifade özgürlüğünü ve adalet, milliyetçilik ve demokrasi için yürütülen halk hareketini ilerletmeye adanmış, Filipinli sanatçı ve kültür emekçilerinden oluşan örgüt. 1983 yılında Ulusal Sinema Sanatçısı Lino Brocka’nın da aralarında bulunduğu bir ekip tarafından kuruldu.
Disarming Design from Palestine (Filistin’den Uzlaştırıcı Tasarım), Filistin çağdaş tasarımlarının geliştirilmesi ve sunumu için çalışan ve düşünmeye zorlayan tasarımlar gerçekleştiren bir tasarım platformu. İşgal altında yaşama dair alternatif anlatıların yaygınlaşmasına çalışan ve bir direniş ve dirençlilik biçimi olarak yaratıcı uygulamalara yatırım yapan bir platform.
Charles Esche, Avrupa’da Demokrasi Hareketi (DiEM25) üyesi küratör ve yazar, aynı zamanda Eindhoven’daki Van Abbemuseum'un müdürü. Kurum, diğer altı Avrupa kuruluşu ile işbirliğinde olan L’Internationale adlı müzeler konfederasyonu üyesi.
Etcétera (Vesaire), 1997 yılında Buenos Aires’te kurulan ve birden çok disiplinde faaliyet gösteren bir kolektif. 2005 yılında çeşitli aktivist ve sanatçılarla birlikte Uluslararası Errorist [hatacı] Hareketinin kurucularından olan kolektif, hata yapmayı bir yaşam felsefesi olarak kabul ediyor.
iLiana Fokianaki Atina ve Rotterdam’da yerleşik yazar ve küratör, 2013’te faaliyete başlayan Atina’daki ilk kar amacı gütmeyen çağdaş sanat kuruluşunun da kurucusu. State of Concept Athens isimli bu kuruluş, hem Yunanistan’dan hem de diğer ülkelerden sanatçı ve kültür emekçilerinin toplumsal ve politik olarak angaje sanat pratiklerini destekliyor.
Varsha Gandikota-Nellutla Hyderabad, Hindistan’dan feminist aktivist. İlerici Enternasyonal’in politika grubu Tasarım’ın koordinatörü ve Enternasyonal’in yürütme organı Kabine’nin üyelerinden.
Paweł Wargan, Progressive International'in günlük faaliyetlerini yürütmekten sorumlu organı sekreteryanın koordinatörü. Aslen Polonya Gdańsk'tan, şu anda hem Almanya'da, Berlin'de hem de Rusya'da, Moskova'da yerleşik.
Quinsy Gario, Curaçao’da doğup St. Maarten’de büyüyen görsel tasarım ve performans sanatçısı, şair. Gario’nun çalışmaları sömürgecilik sonrası hafızaya ve hatırlamanın doğurabileceği eylemlere odaklanıyor. En bilindik çalışması Zwarte Piet Is Racisme (2011-2012) ırkçı Hollandalı figürüne ve ‘Zwarte Piet’ (Siyah Pete) uygulamasına dair genel kanıyı eleştiriyor.
Paul Goodwin Londra'da yerleşik bir küratör, araştırmacı ve şehir teorisyeni. Goodwin’in araştırma ve küratörlük konusuna ilgisi ulusötesi sanat, şehircilik ve Afrika diaspora sanatı ve görsel kültürleri gibi alanları kapsıyor. Profesör Goodwin Londra Sanat Üniversitesi’nde Contemporary Art & Urbanism [Güncel Sanat ve Şehircilik] bölüm başkanı ve TrAIN (Transnational Art, Identity & Nation) [Ulusötesi Sanat, Kimlik ve Ulus] adlı araştırma merkezinin direktörü.
Diyar Hesso, yönetmen, öğretmen, yapımcı, örgütlenmeci, devrimci film teorisyeni ve Kuzey Kürdistan (Kuzey Suriye) Rojava özerk bölgesinde yer alan Rojava Film Komünü kurucularından. Son Muhteşem Olacak (Yön. Ersin Çelik, 2019) adlı filmin yapımcısı ve Stories of Destroyed Cities [Yıkılan Şehirlerin Hikayeleri] (Sêro Hindê, 2016) filminin görüntü yönetmeni.
Maria Hlavajova, 2000 yılından bu yana BAK basis voor actuele kunst [çağdaş sanat üssü] Genel Sanat Yönetmeni. 2008-2016 yılları arasında FORMER WEST [BAK’ın, bugün BATI dediğimiz konseptin kökenlerini araştıran bir sanat projesi] Araştırma ve Sanat Direktörlüğünü yaptı. Bunun yanı sıra aralarında Propositions for Non-Fascist Living [Faşist Olmayan Yaşam İçin Öneriler] *(2017 - devam ediyor), Future Vocabularies [Geleceğin Kelimeleri] (2014–2017) ve New World Academy [Yeni Dünya Akademisi]* (sanatçı Jonas Staal ile, 2013–2016) olmak üzere çok sayıda BAK projesinin başlamasına ve organize edilmesine katkıda bulundu.
María Inés Plaza Lazo yazar, sanat eleştirmeni ve küratör, Arts of the Working Class [İşçi Sınıfı Sanatı] adlı platformun kurucusu ve editörü. Aynı zamanda The Hologram'da (Cassie Thornton, 2020) yer alan anti-bürokratik küresel bir organizasyon olan L'Union des Refusés'nin [reddedilenler birliği] kurucusu. Bu, Yunan Dayanışma Kliniği'nden (Greek Solidarity Clinics) esinlenerek (sanat) emekçilerinin sanat dünyasını bir karşılıklı ihtimam sistemine dönüştürmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını Berlin ve Guayaquil, Ekvador arasında sürdürüyor.
Lisa Ito yazar ve küratör kültür emekçisi. İlerici sanatçılar ve kültür emekçilerinden oluşan ve Philipinler’de bulunan Philipinlerin Endişeli Sanatçıları’nın (Concerned Artists of the Philippines - CAP) Genel Sekreteri.
Komîna fîlm a Rojava (Rojava Film Komünü) 2015 yılında yerli ve uluslararası film yapımcıları tarafından Rojava devrimi şemsiyesi altında kurulmuş bir kültür derneği. Komün, sinema kültürünü bölgeye geri getirmek için filmler üretmenin yanı sıra film gösterimleri düzenliyor, yerli film yapımcılarını ve yeni yetenekleri destekliyor.
Sven Lütticken Amsterdam’daki Vrije Üniversitesi’nde sanat tarihi eğitimi ve Hollanda Sanat Enstitüsü’nde sanat teorisi veriyor.Secret Publicity: Essays on Contemporary Art [Gizli Reklam: Çağdaş Sanat Üzerine Denemeler] (2006), Idols of the Market: Modern Iconoclasm and the Fundamentalist Spectacle [Piyasanın İdolleri: Modern İkonoklazm ve Köktenci Şov] (2009), History in Motion: Time in the Age of the Moving Image [Hareket Halindeki Tarih: Hareketli Görüntü Çağında Zaman] (2013) ve Cultural Revolution: Aesthetic Practice after Autonomy [Kültür Devrimi: Özerklik Sonrası Estetik Pratik] (2017).
MARCH, Sarrita Hunn ve James McAnally tarafından kurulan ve The Luminary (St. Louis, MO US) tarafından yayımlanan uluslararası bir sanat ve strateji dergisi. MARCH, zamanımızın önemli toplumsal ve siyasi meselelerini ele almak için yapılan yayıncılığı bir protesto biçimi olarak benimsiyor.
Golrokh Nafisi kamusal alanda sergilenen performanslara deneysel olarak yaklaşan illüstratör, animatör ve kukla yapımcısı. Nafisi, kolektif eylemin yeni biçimlerini hayal etmek ve şekillendirmek için bedenler ve ideolojiler üzerinden çalışıyor.
Not An Alternative (Bir Seçenek Değil), 2004’te kurulan ve sanat, aktivizm ve teorinin kesişiminde faaliyet gösteren kolektif ve kar amacı gütmeyen bu kuruluşun misyonu olayların, sembollerin, kurumların ve tarihin kamuoyunda nasıl anlaşıldığına etki etmek. Eleştirel araştırma ve tasarımlar yoluyla sanat, mimari, sergi tasarımı ve politik örgütlenme alanlarından çeşitli araçlar getirerek ekip, soyut ve somut alanlar üzerine küratörlük yapıyor ve bu alanlara müdahalede bulunuyor.
Ahmet Öğüt, yaşantısını ve çalışmalarını Amsterdam ve İstanbul’da sürdürüyor. Sosyokültürel açıdan öncü çalışmalar yapan ve birden çok alanda üreten Öğüt, sanat dünyası dışından insanlarla ortak çalışmalar yürütmenin yollarını arıyor; göçten iç savaşa uzanan karmaşık toplumsal sorunlara yenilikçi çözümler arıyor.
Gabriel Silveira, Barcelona’da yerleşik Brezilyalı yaratıcı yönetmen ve yazar. Toplumsal ve siyasi hareketlere destek veren Contra adlı strateji-odaklı yaratıcı ajansın kurucusu.
Kuba Szreder, Varşova’da yaşayan bağımsız küratör, yazar, ve öğretim üyesi. Szreder, sanat-sonrası düşüncesini benimseyen sanatçılarla (postartists) işbirliği yapan ve sanat emekçilerinin mücadelelerine eklemlenen bir sanatçı.
Jonas Staal Rotterdam ve Atina’da yerleşik; çalışmaları sanat, demokrasi ve propaganda arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir sanatçı. Yeni Dünya Zirvesi’nin (New World Summit ) kurucusu Staal, DiEM25 ve bağımsız Rojava yönetimi gibi çeşitli siyasi hareketlerle çalışmakta.
The Anti-Fascist Year (Anti-Faşist Yıl), Polonya’da ülke çapında faaliyet gösteren ve kamu kurumlarından oluşan bir koalisyon, sivil toplum kuruluşları, toplumsal hareketler, sanat kolektifleri, sanatçılar ve aktivistleri tarafından desteklenen bir girişim. Amacı, faşizme karşı bilfiil direnmiş kadın ve erkek, tüm aktivistleri anmak; neo-faşist ve neo-Nazi hareketlerin kamusal alanda yeniden ortaya çıkmasına; herhangi bir partinin faşist fikirleri, söylemleri ve uygulamaları idolleştirmesine veya meşrulaştırmasına karşı durmak.
We Sell Reality (Gerçek Satıyoruz)açık-kaynak olarak faaliyet gösteren ve kayıtdışı mültecilerin yaşamlarına ışık tutmayı amaçlayan ürünler, eserler ve kamusal müdahale alanları inşa eden kayıtlı ve kayıtdışı toplumsal tasarımcılardan oluşan bir kolektif. Aynı zamanda ‘arafta yaşayan’ mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirecek pratik çözümler arayışında.
What, How & for Whom/WHW (Ne, Nasıl & Kim İçin), 1999 yılında kurulan Zagreb ve Berlin merkezli küratörlük kolektifi. Üyeleri Ivet Ćurlin, Ana Dević, Nataša Ilić, Sabina Sabolović ile tasarımcı ve reklam yazarı DejanKršić.
Didem Pekün'ün çalışmaları, araştırma ve pratiği biraraya getiriyor. Deneme türündeki filmlerinde, şiddetin ve yerinden edilmenin hayatı nasıl tanımladığını ve yok edebildiğini ele alıyor. Pekün, İstanbul'daki Mekanda Adalet Merkezi'nin (MAD) kurucu üyesi, Goldsmiths'ten Görsel Kültürler alanında doktora derecesine sahip ve şu anda Berlin Center for the Advanced Studies in Arts and Sciences @UdK 'da öğretim üyesi. fag tips ile işbirliği içinde tasarlanmıştır.
Sheila Sheikh Sömürgecilik Sonrası Kültür ve Küresel Politika yüksek lisansı ile Kültürel Çalışmalar doktorasını bir araya getirdiği Goldsmiths, Londra Üniversitesi’nde ders vermektedir. Güncel çalışmaları sömürgecilik, bitki bilim ve ağaçlandırma politikalarına odaklanmaktadır.